Cilt Kanserleri

Cilt kanserleri bilhassa erkeklerde en çok rastlanan kanser tipidir. Ülkemizde cilt kanserlerinin sıklığı hakkında sağlıklı istatistik veriler yoktur.

Cilt 3 tabakadan meydana gelmiştir.

  • Epidermis
  • Dermis
  • Subcutis

Epidermis cildin en üst tabakasıdır. Vücudu dış faktörlerden korur. Su, elektrolit ve ısı kaybını önler. Ortadaki dermis katının hemen üstünde bazal hücreler dizisi, onun da üstünde dikensi hücreler de denen skuamöz hücreler, daha yüzeyde ise granüllü hücrelerin arasında bulunan ve melanosit denen hücreler bulunur. Melanositlerden melanin pigmenti sentezi yapılır. Belirtilen bu pigment ise diğer epidermis hücrelerine de geçerek derinin normal rengine ulaşmasını sağlar.

Dermis epidermisin altında yer alır. Ter ve yağ bezleri, damarlar, kıl follikülleri, sinirler bu kattadır. Subcutis deri altı yağ dokusudur. Cilt kanserleri bedenin herhangi bir bölgesinde bulunabileceği gibi yüzde 80 baş-boyun bölgesindedir. İnsan vücudun güneş gören kısımları deri kanserlerine daha fazla adaydır.

Cilt Kanser Tipleri Nelerdir?

  • Epidermisteki bazal hücrelerden kaynaklanan Bazal Hücreli Kanser(BCC)
  • Skuamöz hücrelerden kaynaklanan Skuamöz Hücreli Kanser (SCC)
  • Melanin hücrelerinden kaynaklanan Malign Melanoma (MM)

BCC; en çok rastlanan cilt kanseridir. Yavaş seyreder. Nadiren diğer bölgelere yayılır. Eğer tedavi edilmez ise cilt altına ilerleyip kemik ve başka dokulara atlayabilir. Bu açıdan en tehlikeli olanları göz çevresindekilerdir. BCC insan hayatını nadirde olsa tehdit ederbilir.

SCC; sık rastlanan başka bir cilt kanseri tipidir. Dudaklar, yüz ve kulaklarda sık rastlanır. Lenf bezlerine bazı durumlarda de iç organlara yayılabilir. SCC şayet tedavi edilmez ise hayatı tehdit eder duruma gelir.

Cilt kanser vakalarının üçüncü tipi olan malign melanomalara daha seyrek rastlanır. Ancak bilhassa güneşli bölgelerde yaşayanlarda sıklığı giderek artmaktadır. Cilt kanserlerinin en tehlikeli tipidir. Ancak erken teşhis edilirse tam anlamıyla tedavi edilebilme şansı vardır. Teşhis ve tedavide gecikme genelde ölümcül olmaktadır.